Van’ın Erçek Gölü, her yıl olduğu gibi bu yıl da flamingolara göç yolculuğunda ev sahipliği yaptı
Uzun bacakları, boyunları ve renkleriyle göz kamaştıran ve halk arasında "allı turnalar" denilen flamingolar, turistlerin ve yerli halk sakinlerinin yanı sıra fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekiyor.
Flamingolar bu yıl da yazı Van’ın Erçek Gölü’nde geçirdi. Her yıl mart ve nisan aylarında Van Gölü havzasına gelerek Erçek Gölü ve çevresinde konaklayan flamingolar, Erciş ve Muradiye ilçe sahillerinde de görülüyor. Uzun süre barınmak amacıyla sulak alanlarda kalan ve halk arasında “allı turnalar” da denilen flamingolar, turistlerin ve yerli halk sakinlerinin yanı sıra, fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekiyor.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, 9. Köy’e yaptığı açıklamada flamingoların genellikle büyük tuzlu ve sodalı göllerde ve bazı sulak alanlarda yaşadıklarını belirterek şunları söyledi:
“Kendilerine özgü yapılarla flamingolar da ülkemizde sıkça görülen büyük flamingo türleridir. Bunlar 2 metre gibi bir büyüklüğe ulaştıklarında halk arasında da allı turna olarak bilinir. Şarkılara müziklere ve geleneklerimizde de yer almışlardır. Allı turna kuşları göçmen kuşlar olduğu için baharda gelip baharın sonunda kışlamak için de ülkemizi terk ederler. Dünyanın birçok yerinde görüldüğü gibi bizim ülkemizde de sulak alanda görülürler.“
“Flamingolar Erçek Gölü’ne barınmak için geliyorlar”
Van Gölü havzasının flamingolar için üreme alanı olmadığını söyleyen Aslan, “Flamingolar Erçek Gölü’nü genellikle beslenme ve göç yolu üzerinde bir barınak olarak kullanıp buradan göç ederler. Mart ayının sonunda Nisan’ın başında Van Gölü havzasına girmeye başlarlar. Kasım, Aralık gibi de buraları terk etmeye başlarlar. En yoğun olarak ta Eylül-Ekim aylarında göllerde onlarla karşılaşmak mümkün” dedi.
Erçek Gölü’nün Van Gölü havzasından sonraki ikinci göl olduğunu ifade eden Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi’nde Öğretim Üyesi ve Van Gölü Sualtı Araştırmaları Derneği Başkanı Mustafa Akkuş ise Erçek Gölü’nün fiziksel yapısı hakkında şu bilgileri verdi:
“Yüzey alanı 114 kilometre kare olan gölde maksimum derinlik 38-40 metreden oluşuyor. Normalde doğal olarak Erçek gölünde hiçbir balık türü yaşamıyor. Fakat 1980’li yıllarda Van Gölü’nden alınan inci kefali yavruları buraya yurtlandırılıyor. Daha sonradan bu işlem tekrarlanarak, burada inci kefali popülasyonu oluşturuluyor. Erçek Gölü çok özel bir göl. Özellikle su kalitesi, ph değeri 10.5 civarlarında. Kilometre olarak çok büyük sayılmazsa da çok küçük bir göl değil.“
“Bir taraftan kuş göçü bir taraftan inci kefalinin göçü”
Erçek Gölü’nün dışarıya hiçbir akıntısının olmadığını sadece gölü besleyen tek bir akarsu olduğunu ifade eden Akkuş, gölün biyoçeşitlilik nedeniyle flamingoların yanı sıra, birçok kuş türüne de ev sahipliği yaptığını söyledi. Akkuş, “Göl, endemik bir tür olan inci kefaline de ev sahipliği yapıyor. Yağışlı dönemlerde göl seviyesi yükselirken, yağışın az olduğu yıllarda gölün su seviyesi düşüyor. Gölün özellikle doğu tarafında, Erçek Karagündüz tarafında balıkların üreme döneminde adeta bir şenlik havasına şahitlik edersiniz. Bir tarafta yüzlerce kuş türü, diğer tarafta ise üremek için akarsulara girmiş inci kefallerini görürsünüz. Gölün yüzey alanının önemli bir kısmının sır olması burada kuşların beslenmesi ve üremesi için uygun bir ortama ev sahipliği oluşturuyor” diye konuştu.